İçeriğe geç

17 Ağustos Düzce depremi kaç saniye sürdü ?

17 Ağustos Düzce Depremi Kaç Saniye Sürdü? Biraz Espri, Biraz Ciddiyet

İzmir’de yaşayan, sürekli arkadaş ortamında espri yaparak herkesi güldüren ama aslında her şeyi fazla düşünen biri olarak, bugün size çok ciddi bir soruyla geliyorum: 17 Ağustos Düzce depremi kaç saniye sürdü? Evet, doğru duydunuz. Hadi, baştan söyleyeyim, bu yazı çok derin bir deprem bilimi yazısı olmayacak (çünkü ben de bu konuda bir uzmandan çok, “depremi anlatan abuk sabuk espriler yapan” biri sayılır). Ama biraz mizah, biraz da içsel sorgulama yapalım. Ne de olsa, sorular ciddiyken bile şaka yapmak gerekiyor, değil mi?

Hızla Geçen Zaman, Hızla Geri Gelen Sorgular

Bir deprem, biz insanlar için gerçekten de çok kısa bir süre içinde hayatımızı alt üst edebilir. Oysa 17 Ağustos Düzce depremi, sadece 37 saniye sürdü. Evet, tam 37 saniye! Şimdi bunu düşününce aklıma bir soru takıldı: Bu kadar kısa bir sürede, bu kadar büyük bir felaketi nasıl yaşarız? Çünkü mesela, ben bazen 37 saniye içinde bile kararsız kalabiliyorum. Hani ne yiyeceğime karar veremem, ya da bir mesajı yazarken ne yazacağıma karar vermek 37 saniyemi alabilir. Ama 37 saniye içinde yıkıcı bir deprem… Bu nasıl bir şeydir ya?

“İçimdeki felsefeci” bir soruyla bu noktada devreye girdi: “Ya hayat da böyle değil mi zaten? Bir şeylerin hayatımızı değiştirdiği, belki de bir saniye içinde… Peki, ya biz ona ne kadar hazırız?”

Hah, evet! Böyle kafa karıştırıcı sorular da buluyor insan. Ama şimdi, biraz rahatlayalım ve depremden bahsederken şaka yapalım, tamam mı?

Deprem ve Süre Kavramı: 37 Saniye Mi? Yok, Olmaz!

Bir şeyi “37 saniye” gibi kısa bir süreyle ölçmek… İnanması zor. 37 saniye, bir konuşmada lafı döndürmek için bile çok kısa bir süre. Mesela geçenlerde bir arkadaşımın doğum günüydü. Tüm gün boyunca ona ne hediye alacağımı düşündüm, sonunda 37 saniyede buldum! Yani, tam 37 saniye düşündüm, sonra “Ne alabilirim ki?” diye kendi kendime sordum ve “Ya bu sefer de kitap alayım” dedim. Neyse ki, hediye işini 37 saniyede çözüp, mutlu bir şekilde doğum günü partisine gittim. Ama düşünün, 37 saniye içinde bir hayatın yönü değişse, ne olurdu? Hani, o kadar kısa bir zaman dilimi… Ama işte, 17 Ağustos Düzce depremi, sadece 37 saniye sürdü ve bir bölgeyi derinden etkiledi.

Bir depremi düşünmek, hayatın ne kadar kısa olduğunu da hatırlatıyor. 37 saniye, belki de bizim anlık kararlarımızın gücünü fark etmemize neden oluyor. Ama 37 saniye, sadece bir parantez, sonra geriye dönüp bakıyorsunuz, o kadar kısa bir zaman geçmiş ki, her şeyin anlamı çok farklılaşıyor.

Hepimiz Bir Depremin İçindeyiz

Geçenlerde, ofiste çalışma arkadaşlarımla bu kadar kısa bir süre içinde bir şeylerin nasıl değişebileceğini tartışıyorduk. Herkes, hayatını şekillendiren olayların ne kadar kısa sürede gerçekleştiğini anlattı. Bir arkadaşım mesela, “Bir saniyede bir karar vererek hayalini kurduğu işi bulmuştu” dedi. “Ama bir de diğer tarafta, 37 saniye gibi kısa bir sürede büyük bir felaketin yaşandığını düşün. Nasıl bir duygu?” diye sordu. Hepimiz birden sessizleşip düşündük.

İşte, depremler de tıpkı bu hayatımızdaki anlar gibi, bazen bir saniyelik kararsızlık veya o anki dikkatsizlikle ortaya çıkabiliyor. Ama bir de diğer taraf var; insanın ne kadar güçlü olduğunu da gösteriyorlar. Çünkü 37 saniyelik o kısa süre boyunca hayatını kaybedenler, yaralananlar, zor durumda kalanlar ve onlara yardım etmeye çalışan insanlar… Gerçekten çok şey yaşanmış ve bir saniyelik bir hareketin hayatları nasıl değiştirebileceği, her birimizin içine kazınan bir gerçek. Ama yine de, bazen olayları mizahi bir bakış açısıyla düşünmek, biraz olsun rahatlatıyor insanı, değil mi?

Bir Deprem, Bir Hafıza, Bir Dünya

17 Ağustos Düzce depremi, sadece bir felaketin hikayesi değil, aynı zamanda hafızamızda iz bırakan bir olay. O 37 saniye içinde ne hissettiğimi hatırlamıyorum tabii, ama geçmişi düşündüğümde, o 37 saniyenin ne kadar derin ve sarsıcı olduğu net bir şekilde gözümde canlanıyor. Benim gibi hayatta hep espri yapmaya çalışan birinin bile, bu tür büyük felaketlere karşı gösterilen insan dayanışmasının gücü ve güzelliği karşısında düşünmeye başlamak kaçınılmaz.

O yüzden, her şeyin bir saniye içinde değişebileceğini fark ettiğimizde, hayatı biraz daha ciddiye almak gerekiyor. Gerçekten… O 37 saniye, hem depremi hem de insanın güçlülüğünü, sabrını ve dayanışmasını simgeliyor. Ve her seferinde, küçük bir espri yapmak, zor bir durumu hafifletmek iyi bir şey olabilir. Ama bazen, hayatın ciddiyetine de saygı göstermek gerek, değil mi?

Sonuç: 37 Saniye, Büyük Bir Fark

Sonuçta, 17 Ağustos Düzce depremi kaç saniye sürdü sorusunun cevabı, sadece bir sayıdan ibaret değil. O 37 saniye, hayatın ne kadar hızlı değişebileceğinin simgesi. O yüzden, bazen bir anlık kararlarla, küçük bir hareketle her şeyin nasıl farklılaşabileceğini hatırlamalıyız. Bunu düşündüğümde, gülüp geçmek yerine, her anı biraz daha kıymetli kılmak geliyor içimden.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

brushk.com.tr sendegel.com.tr trakyacim.com.tr temmet.com.tr fudek.com.tr arnisagiyim.com.tr ugurlukoltuk.com.tr mcgrup.com.tr ayanperde.com.tr ledpower.com.tr
Sitemap
ilbet bahis sitesisplash