İçeriğe geç

Hasmım var ne demek ?

Hasmım Var Ne Demek? İçsel Çatışmaların Hikâyesi

Bazen hayat, o kadar beklenmedik bir şekilde bizi zorlayabilir ki, tek bir kelime her şeyi özetler: Hasmım. Kimilerine göre bu kelime, yalnızca bir düşmanlık ifadesidir. Fakat, birine gerçekten hasım demek, yalnızca kötü bir ilişkiyi tanımlamakla kalmaz; aynı zamanda kalbimizdeki duygusal çatışmaları, yaşadığımız ruhsal mücadeleleri, hatta kendimizle olan savaşı da yansıtır.

Bugün sizlerle, hasmım var demenin ne anlama geldiğini ve içindeki duygusal karmaşayı anlamak için bir hikâye paylaşmak istiyorum. Hikâyemizde iki karakteri takip edeceğiz: Emre ve Selin. Her biri farklı bakış açılarına sahip, ama ikisinin de ortak noktası bir kişiye duydukları derin nefret ve karşılıklı mücadele. Ama aynı zamanda, bu nefretin ardında aslında kim olduklarını bulma çabası var. Gelin, bu yolculuğa birlikte çıkalım.

Hikâyemiz Başlıyor: Emre ve Selin’in Yolu

Emre, bir adamın derin bir nefretle baktığı zaman gözlerinden ateş fışkıracak gibi hissediyordu. Bu kişi, yıllardır hayatında bir yerlerde karşına çıkmış ve ona sadece kötülük yapmış bir adamdı. Her adımında, her sözünde, her bakışında Emre’ye bir tehdit gibi görünüyordu. O, bir hasmıydı. Onunla her karşılaşma, ruhunda yeni yaralar açıyordu. Emre, bu karşıtlığı çözmek için çözüm odaklı yaklaşmayı tercih ederdi. Onun için tek çözüm vardı: Bu kişiyle bir şekilde yüzleşmek, sorunu bitirip, hayatına devam etmek.

Selin ise biraz daha farklıydı. Bir gün, bir arkadaşının ona “hasmım var” dediğini duyduğunda, aklında tek bir düşünce belirdi: “Neden böyle hissediyoruz?” O anda, hasımlık yalnızca bir kavga değil, ilişkilerdeki bir kırılmanın, güvensizliğin ya da güvenin zedelenmesinin sonucu olarak ortaya çıkıyordu. Selin, her şeyin altında duygusal bir bağ olduğunu hissediyordu. Kötülük, acı ve ayrılıklar, insanlar arasındaki o ince bağları kesen, zayıflatan bir etki yaratırdı. Bu yüzden, hasmına karşı hissettiği empati, onu o kişiyi anlamaya itiyordu. Bu süreçte, o kişiyi kıran, üzgün yapan şeyin ne olduğunu bulmak istiyordu. Nefretin, aslında başka bir yaranın ve kırılmanın sonucu olduğunu düşündü.

Emre ve Selin: Farklı Yaklaşımlar, Aynı Hedef

Bir gün, Emre ve Selin aynı kişiyle, aynı durumu paylaştıkları bir buluşmada karşılaştılar. Her biri, karşılarındaki kişiye duyduğu nefretin farklı yönlerini anlatırken, aslında bir noktada birleşiyorlardı. Emre, hasmıyla doğrudan yüzleşmeye hazırdı, bu durumu çözmek için stratejik adımlar atmak gerektiğini düşünüyordu. “Bu kişiyle görüşüp, her şeyin üzerini kapatmalıyım,” dedi. Selin ise derin bir içsel huzursuzlukla, “Bunu çözmek, her şeyin yüzeyine bakarak olmayacak,” diyordu. “Bizi buraya getiren duyguları, karşılıklı olarak anlamamız lazım.”

Biri çözüm ararken, diğeri daha çok empatik bir bakış açısıyla yaklaşmak istiyordu. Emre, problemin hızla çözülmesi gerektiğini savunurken, Selin bunun sadece geçici bir rahatlama sağlayacağını ve kalıcı çözüm için daha derinlere inmek gerektiğini söylüyordu. Kendisini, başka birinin gözünden anlamaya çalışarak, bu öfkenin altında yatan gerçeği görmek istiyordu.

Hasmım Var: Nefretin Arkasında Ne Var?

Hasmım olmak, sadece dışsal bir düşmanlık ifade etmez. Hasmım var dediğimizde, aslında içimizdeki karışıklıkları, kendimize karşı duyduğumuz öfkeyi ve başkalarının yaptıklarına verdiğimiz tepkileri de dile getiririz. Bazen, bizi zorlayan kişiler, bizlerin içindeki korkuları ve güvensizlikleri tetikler. Emre’nin çözüm odaklı bakış açısı, çatışmanın yüzeyine inmeyi sağlasa da, Selin’in duygusal yaklaşımı ise aslında daha derinlere inmenin ve gerçek iyileşmenin yolunu gösteriyor.

Belki de hasmım var demek, bir duygunun, bir çatışmanın, bir kırgınlığın simgesidir. Bizi, öfkeyle yaşayan bir toplumdan çok, duygularıyla başa çıkamayan bir toplum haline getiren şeydir. O yüzden, hasımları anlamaya çalışmak, sadece başkalarına değil, kendi içimize de bakmak demektir.

Sonuç: Hasmım Olmak Ne Demek?

Hikâyemizin sonunda, her iki karakter de bir noktada birleştiler. Emre, birinin hasmı olmadan önce, içindeki duygusal çatışmayı anlamayı kabul etti. Selin ise, yalnızca empati ile değil, çözüm yollarını da keşfederek, içsel bir denge bulmaya çalıştı. Hasmımızın kim olduğu, bizlere ne hissettirdiği kadar, kendimize karşı duyduğumuz duygularla da ilgilidir.

Sizce, bir hasmı anlamak, ona empati duymak ya da çözüm odaklı yaklaşmak daha mı etkili olur? Kendi hayatınızda hasmınız kim? Yorumlarınızı paylaşarak, bu derin meseleye dair düşüncelerinizi bizimle tartışabilirsiniz.

8 Yorum

  1. Şimal Şimal

    Conversation. Hasım ve hısım yazılışları aynı kelimeler. Hasım düşman demek Arapça. 31 Ağu 2018 Tarih Lügati on X: Hasım ve hısım yazılışları aynı … Conversation. Hasım ve hısım yazılışları aynı kelimeler. Hasım düşman demek Arapça.

    • admin admin

      Şimal! Saygıdeğer dostum, sunduğunuz görüşler yazının estetik yönünü artırdı ve daha etkileyici bir üslup kazandırdı.

  2. Hoca Hoca

    Ortak şekilde her iki anlamda karşı tarafı göstermektedir. Yani bir rakibi ya da bir düşmana işaret eder . Ancak özellikle hasım kelimesi düşman ifadesi ile daha fazla tercih edilmektedir. Hasım ve hısım kelimeleri toplumumuz tarafından sık sık kullanılmaktadır. Bu kapsamda hasım ve hısım zıt anlamlı iki kelimedir. Birisi dost diğeri ise düşmanları nitelemek için kullanılmaktadır.

    • admin admin

      Hoca!

      Saygıdeğer katkınız, makalemin derinliğini ve akademik niteliğini artırdı; sunduğunuz fikirler sayesinde yazının bütünsel yapısı sağlamlaştı.

  3. Filiz Filiz

    Hasım kelimesinin bilinen ve en çok kullanılan ilk anlamı olarak, ‘düşman’ tanımı karşımıza çıkıyor. İkinci olarak ise, ‘bir oyun, dava ve yarışmada karşı taraf’ manasında da kullanılabiliyor. Bir dava, yargı yerinden aleyhine hukuki koruma istenen kişi ya da kişilere yöneltilir. Kendilerine dava (husumet) yöneltilen kişilere davalı (hasım) denilmektedir .

    • admin admin

      Filiz!

      Yorumlarınız yazının odak noktalarını belirginleştirdi.

  4. İsmail İsmail

    1. Kesme, kesip atma . 2. Sona erdirme, halletme: “Hasm-ı da’vâ: Dâvâyı halletme. Uygulamada zaman zaman “hasımsız dava” denilmekte ise de bununla, aslında doğru olmayan biçimde çekişmesiz yargı işi kastedilir. Çekişmesiz yargı, Hukuk Muhakemeleri Kanununda “iş” olarak ifade edilmiş olup dava değildir. Çekişmesiz yargıda davacı ve davalı yoktur, sadece talep eden kişi ve ilgililer vardır.

    • admin admin

      İsmail!

      Kıymetli yorumlarınız, yazıya metodolojik bir düzen kazandırarak onu daha akademik hale getirdi.

İsmail için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

brushk.com.tr sendegel.com.tr trakyacim.com.tr temmet.com.tr fudek.com.tr arnisagiyim.com.tr ugurlukoltuk.com.tr mcgrup.com.tr ayanperde.com.tr ledpower.com.tr
Sitemap
ilbet bahis sitesisplash